Yeni teknolojiler muharebe ortamını değiştiriyor
SASAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Okyay: - "Savunma sanayimizdeki atılımlarla Türkiye'nin caydırıcılık kapasitesi güçlenirken, aynı zamanda küresel savunma ekosistemine entegre olma sürecimiz hızlanmaktadır" - Kara Kuvvetleri Komutanlığı EDOK Komutanı Korgeneral Zorlu Topaloğlu: - "Gelişen teknoloji ve ortaya çıkan yenilikler, özellikle yapay zeka, otonom sistemler, kuantum sensörler, biyoteknoloji ve nanoteknoloji alanlarında yaşanan hızlı gelişmeler, muharebe şekilleri ile konsept ve doktrinlerinin değişmesine sebep oluyor"
Yapay zeka, otonom sistemler, kuantum sensörler, biyoteknoloji ve nanoteknoloji gibi alanlardaki gelişmeler, muharebe ortamında değişikliklere yol açıyor.
Milli Savunma Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile Türk Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) tarafından düzenlenen "Future Soldier 2024-Geleceğin Askeri" etkinliği, Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas OSB Konferans Salonu'nda başladı.
SASAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Okyay, açılışta yaptığı konuşmada, bugünün dünyasında uluslararası sistemin çok kutuplu bir mücadeleye doğru hızla evrildiğini ve büyük güçlerin ekonomik, askeri ve dijital alanlardaki rekabetinin yoğunlaştığını, bu durumun etki alanı geniş ülkeler için de geçerli olduğu söyledi.
Dünyada bölgesel çatışmalar, ticaret savaşları, tedarik sorunları, siber riskler, iklim değişikliği kaynaklı güvenlik sorunları gibi bazı riskler bulunduğuna işaret eden Okyay, tüm bu faktörlerin güvenlik kavramının boyutlarını genişlettiğini belirtti.
Bu belirsizlikler dışında, Türkiye'nin savunma sanayisinde kendi çözümlerini üreterek ve yüksek teknolojiye dayalı bir altyapı geliştirip inşa ederek, stratejik etki alanını genişletmeyi sürdüreceğini vurgulayan Okyay, etkinlikte ortaya konulan çabaların da bunlara katkı sağlayacağına inandığını dile getirdi.
Okyay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Savunma sanayimizdeki atılımlarla Türkiye'nin caydırıcılık kapasitesi güçlenirken, aynı zamanda küresel savunma ekosistemine entegre olma sürecimiz hızlanmaktadır. Bu kapsamda, Türk sanayicilerinin geliştirdiği ileri teknolojilerin sadece operasyonel üstünlük sağlamasını değil, aynı zamanda çift kullanım potansiyeli taşıyan çözümlerle sivil ve askeri alanları buluşturan ve bir inovasyon platformu oluşturduğunu görüyoruz. Bu teknolojilerin etkin kullanımı, ülkemizin sadece bölgesel değil, küresel güvenlik mimarisinde de stratejik bir konum elde etmesini destekleyecektir."
- Geleceğin muharebe ortamı
Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Doktrin (EDOK) Komutanı Korgeneral Zorlu Topaloğlu da gelişen teknoloji ve ortaya çıkan yeniliklerin, özellikle yapay zeka, otonom sistemler, kuantum sensörler, biyoteknoloji ve nanoteknoloji alanlarında yaşanan hızlı gelişmelerin, muharebe şekilleri ile konsept ve doktrinlerinin değişmesine sebep olduğunu söyledi.
Bu gelişmelerin, savunma ve güvenlik sektöründe köklü değişimleri beraberliğine getirdiğini vurgulayan Topaloğlu, şunları kaydetti:
"Geleceğin muharebe ortamında yapay zeka destekli analiz ve karar sistemleri, anında ve doğru karar alınmasını sağlayacak, otonom sistemler ise insan faktörünü en aza indirerek riskleri azaltacak ve etkinliği artıracaktır. Teknolojik ilerlemelerin yanı sıra etik sorumluluk ve sürdürülebilirlik, geleceğin askeri yapısının temel taşını oluşturacak diğer faktörlerdir. Silah sistemlerinin çevresel etkileri göz önünde bulundurularak sürdürülebilir çevre dostlu çözümler geliştirilmelidir. Ayrıca yapay zekanın muharebe alanında kullanımıyla ilgili etik ve yasal düzenlemelerin oluşturulması, insan haklarının koruması açısından kritik döneme haizdir. Bu kapsamdaki adımlar proaktif bir tutum ve anlayış çerçevesinde atılmalıdır."
- "İnsan her zaman en önemli unsur olacak"
Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, insan faktörünün her zaman en önemli unsur olarak kalmaya devam edeceğini dile getiren Topaloğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geleceğin askerlerinin teknolojinin sunduğu olanaklarla donatılacağı, muharebelerde kesin sonucun geçmişte ve günümüzde olduğu gibi gelecekte de eğitimli insan faktörüyle elde edileceği muhakkaktır. Geleceğin askerleri, ileri teknolojiye uyum sağlayabilecek bilgi ve beceriye sahip olmalıdır. Aynı zamanda etik ve liderlik vasıflarını da geliştirmelidir. Bu doğrultuda eğitim sistemimizin yenilenmesi ve askeri personelin sürekli kendini geliştirmesi hayati önem taşımaktadır. Çünkü askerin silah ve teçhizatı ne kadar gelişirse gelişsin, geleceğin harekat ortamında karar verecek yine insan olacaktır. Bu gerçek göz önünde bulundurularak geleceğin askerlerinin, teknoloji ve siber güvenlik, birlikte harekat, insansız hava, kara, deniz araçları ve otonom sistemler, simülasyon ve sanal gerçeklik, zeka ve analitik beceriler, psikolojik dayanıklılık, hızlı ve doğru karar verebilme, liderlik ve insan yönetimi konularında çok iyi eğitilmesi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır."
Topaloğlu, geleceğin askerinin sahip olması gereken teçhizatları, kişisel korunma ekipmanları, iletişim ve bilgi sistemleri, siber ve elektronik savaş ekipmanları, silah sistemleri, manevra kabiliyeti ve lojistiği etkileyen araç ve sistemler, bunların düşman tarafından tespit edilmesini engelleyen yeni nesil izleme ve görüntü sağlayacak teknolojiler ile aldatma teknolojisi olarak sıraladı.