Tayvan lideri Lai, Pasifik ziyaretinde Hawaii ve Guam'a uğrayacak
Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan'ın lideri Lai Ching-te'nin, Pasifik ada ülkelerine yapacağı...
Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan'ın lideri Lai Ching-te'nin, Pasifik ada ülkelerine yapacağı ziyarette ABD'nin Hawaii eyaletini ve deniz aşırı toprağı Guam Adası'nı geçiş için kullanacağı bildirildi.
Tayvan Başkanlık Ofisinden yapılan açıklamaya göre Lai, Marshall Adaları ve Tuvalu'yu ziyareti öncesinde Hawaii'ye uğrayıp burada iki gece kalacak. Sonrasında Paulu'yu ziyaret edecek olan Lai, bu ziyareti öncesinde de geçiş için Guam Adası'nı kullanacak.
Tayvan'da ocak ayında yapılan seçimlerde başkan seçilen Lai, mayısta yemin ederek görevine başladıktan sonra ilk yurt dışı ziyaretini Pasifik ada ülkelerine yapıyor. Marshall Adaları, Tuvalu ve Paulu, Tayvan ile diplomatik ilişkilerini sürdüren az sayıdaki ülke arasında yer alıyor.
- Çin ziyarete ve geçişe tepki gösterdi
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Pekin'de düzenlenen günlük basın toplantısında, ziyarete ilişkin soruya verdiği yanıtta, "tek Çin" ilkesinin uluslararası ilişkilerin temel normu ve hakim kabulü olduğunu vurgulayarak, "Lai Ching-te'nin Tayvan ile sözde 'diplomatik ilişkileri' olan ülkeleri ziyaret ederek yaptığı siyasi manipülasyon ve ayrılıkçı provokasyonlar hiçbir işe yaramayacaktır." dedi.
Sözcü Mao, ABD ile Tayvan arasındaki resmi temaslara, Tayvan otoriterlerinin her ne şekilde ve hangi gerekçeyle olursa olsun ABD'yi ziyaret etmelerine, ABD'nin Tayvan'ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçıları ve onların ayrılıkçı faaliyetlerini desteklemesine ve suç ortaklığı yapmasına karşı çıktıklarını ifade etti.
Çin'in topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık ve egemenlik ihtilafı sürüyor.
Çin, Tayvan'ın fiili bağımsızlığının uluslararası statü kazanmasına yol açabilecek türden adımlara karşı çıkarken, Tayvan hükümetinin kendisini tanıyan ülkelerle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasını, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesini engellemeye çalışıyor.