Leipzig'de "futbol senfonisi"
Leipzig'de müzik ve futbol dolu haziran ayında Bachfest'in sona ermesiyle şehre dinginlik hissi veren doğal müzik sahnelerinin yerini, statta ve taraftar alanlarındaki dev ekranlarda coşkuyla izlenen maçlar aldı - Bachfest sırasında Bach'ın başyapıtlarından "Füg Sanatı" dahil pek çok eserin yankılandığı Leipzig'de sahne sırası, sahip olduğu meziyetlerle "futbol sanatını" sergileyen Ronaldo'ya geldi - Üst düzey fizik gücü, disiplini, tekniği ve olağanüstü bitiriciliği sayesinde attığı sıra dışı gollerle temaşa sanatı futbolun sınırlarını zorlayan Ronaldo, Bach'ın şehri Leipzig'de sahnelenen EURO 2024'teki futbol senfonisinin şefi oldu
MUTLU DEMİRTAŞTAN - Almanya'da Leipzig sokaklarında haziran başında yankılanan müzik notaları, şimdilerde yerini yüksek desibelde gol seslerine bıraktı.
Dünyanın en büyük bestecilerden biri olarak kabul edilen Alman Johann Sebastian Bach'ın uzun süre yaşadığı ve büyük etkisinin görüldüğü Leipzig'de 7-16 Haziran'da düzenlenen Bachfest, binlerce müzikseveri ağırladı.
Bach'ın şehri, şimdilerde ise Avrupa'nın en büyük futbol festivali için on binlerce futbolsevere ev sahipliği yapmaya başladı.
Festival sırasında klasik müzikle iliklere kadar işleyen dinginlik hissi, 14 Temmuz'a kadar devam edecek 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın (EURO 2024) coşkusuyla yer değiştirdi.
- "Füg Sanatı" yerini "futbol sanatına" bıraktı
Bach'ın başyapıtları arasında yer alan "Füg Sanatı" dahil pek çok eserin yankılandığı Leipzig'de sahne sırası, yeşil sahalarda kendisine yıldız statüsü kazandıran meziyetleriyle "futbol sanatını" sergileyen Portekizli Cristiano Ronaldo'ya geldi.
Fazlaca matematiksel bir teknik olan füg türündeki eserleriyle Bach, yalnızca kendi dehasının zirvesine ulaşmakla kalmayıp tüm müzik tarihinin zirvelerinden birine imza attı. Üst düzey fizik gücü, disiplini, tekniği ve olağanüstü bitiriciliği sayesinde attığı sıra dışı gollerle temaşa sanatı futbolun sınırlarını zorlayan Ronaldo ise Bach'ın şehri Leipzig'de sahnelenen EURO 2024'teki futbol senfonisinin şefi oldu.
Yayımlanmış bazı eserlerinin önsözünde bulunan "müzik sanatını öğrenmek isteyenlere ve bu sanatta ustalaşmak isteyenlere ithafen" yazısını göz önüne aldığımızda Bach'ın yalnızca büyük bir besteci değil, aynı zamanda çok fazla sayıda insan ve sanatçı için ilham kaynağı olduğu net şekilde görülebiliyor.
Günümüzde fenomen haline gelen yıldız oyuncuların formaları ve hatta saç şekilleriyle gördüğümüz futbol sevdalısı genç nesillerin en fazla etkilendiği isimlerin başında ise Ronaldo geliyor. Yeteneğin disiplinli çalışmayla işlenerek en üst seviyeye çıkabileceğini kanıtlayan Ronaldo'nun pek çok genç futbolsever için "güzel oyunda" ustalaşma isteği uyandırdığı ve ilham kaynağı olduğu da yadsınamaz bir gerçek.
- Kitleleri etkisi altına alan müzisyen ve futbolcular
Yaklaşık 150 yıl süren Barok müzik döneminin, müzik tarihçileri ve müzisyenler tarafından Bach'ın (1750) ölümüyle bittiği kabul edilir.
Müziğin bir anayasası olsaydı, onu şüphesiz ki Bach yazardı. Öyle ki sayısı bin yüzü aşan değişik formlardaki besteleriyle klasik müziğin belki de en üretken bestecilerinden Bach, "beste makinesi" tabirini sonuna kadar hak eder.
Wolfgang Amadeus Mozart, Ludwig van Beethoven, Michael Jackson, Louis Armstrong, Elvis Presley ve Beatles başta birçok sanatçı da yıllar içinde tıpkı Bach gibi notalarıyla konuşarak yaşadıkları dönemlere ürettikleri eserlerle damga vurdu.
Müzikte olduğu gibi futbolda da belli başlı dönemler, yaşadıkları yıllara damga vuran isimlerle anılır. Bu dönemler, müzisyenler ve futbolcuların yıllar geçse de unutulmayarak deyim yerindeyse ölümsüzleşmesini sağlar.
Attıkları klas goller, şık çalımlar veya Dünya Kupası şampiyonluklarıyla yıllar içinde Ferenc Puskas, Pele, Johan Cruyff ve Diego Armando Maradona gibi oyuncular, efsanevi müzisyenlerin müzikseverler üzerinde oluşturduğu benzer etkiyi futbolseverlere hissettirdi. Bazı futbolcular ise yaptıkları hareketlere isimlerinin verilmesiyle kitleleri etkisi altında bıraktı. Johan Cruyff'un "Cruyff dönüşü", Rene Higuita'nın "akrep vuruşu", Antonin Panenka'nın "Panenka penaltısı" ve Michel Platini'nin "ölü yaprak vuruşu" futbol dünyasının unutamadığı tabirler arasına girdi.
2000'li yıllarından başlarından itibaren ise "gol makinesi" tabirini en fazla hak eden oyuncular Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi'nin dönemine girildi. Son 20 yılda binin üzerinde maç sayısı ve gol katkısıyla istatistikleri altüst eden iki oyuncu, gerek birbirleriyle girdikleri rekabet, gerek bıraktıkları etkiyle gelecekte futbol dünyasında oynadıkları yılların kendi isimleriyle anılmasını çoktan hak etti.
- Leipzig'de haziran ayı, "beste ve gol makinelerine" adandı
Leipzig şehri, klasik müzikseverlerin yoğun ilgi gösterdiği geleneksel festivalle Bach'ı bir kez daha onurlandırdı.
Bachfest sırasında müzikle iç içe yaşayan şehrin kilise, konser ve opera evleri ile tarihi binalarının salonları, festivalin doğal sahnelerine dönüştürüldü.
Bu yıl 25'incisi düzenlenen Bachfest için rekor sayıda bilet satıldı. Yaklaşık 76 bin kişiyi ağırlayan festivalde 3 bin 600'e yakın sanatçı sahne aldı ve 150'den fazla müzik etkinliği gerçekleştirildi.
Şehirde müzik ve futbol dolu haziran ayında festivalin sona ermesiyle doğal müzik sahnelerinin yerini, statta ve taraftar alanlarındaki dev ekranlarda izlenen maçlar aldı.
Leipzig'deki ilk EURO 2024 maçında Ronaldo'nun forma giydiği Portekiz, Çekya ile mücadele etti. Şampiyona sırasında her maç yaklaşık 40 bin kişi Leipzig Stadı'nda, bilet bulamayan binlerce taraftar ise dev ekranların karşısında turnuva heyecanını yaşamayı tercih etti.